Vizyon
Vizyon gelecekte ulaşmak istediğin yerdir, hayal ettiğin gelecektir. Geleceği gözlerinin önünde canlandırmak ve şekillendirmektir. İşte bu hayal gücüne ve değişim için attığımız tohuma vizyon deniliyor. Vizyon, yenilikçi bir bakış açısı geliştirerek statükoya meydan okumaktır. Kafamızdaki vizyonun etkileyici bir vizyon olması önemlidir. Etkileyici vizyon, gelecek ile ilgili bir hayali ortaya koyan, kararlarımıza yol gösterecek kadar amaca odaklı, ancak inisiyatif kullanmayı özendirecek kadar esnek, kolaylıkla anlatılabilen ve değişime konu olanları heyecanlandıracak kadar da gerçekçi bir hülyadır.
Vizyon, insanın bir elinde gerçek dünyayı tutarken, diğer eliyle geleceğin dünyasına uzanarak ona dokunmaya çalışmasıdır. Vizyon var olan gerçeklerden başlar ama zihinlerdeki sınırları arayıp, yeni ufuklar açar.
Ortak vizyon, birçok kişiler tarafında kabul edilen ve kendisine tamamen inanılan olaydır, ortak vizyon aynı zamanda bireylerin kişisel vizyonuna uygun olmalıdır ve ortak değer ve ilkeleri içermelidir. Hayatta paylaştıkça artan iki değer var: Sevgi ve bilgi.
Vizyon gelecekteki yaşamdır. Yaşam sorumluluk gerektirir. Her insan hem kendi vizyonuna, hem de ortak vizyona ulaşmak istiyorsa, o zaman kendi sorumluluğunu yerine getirmelidir. Önce sahip olduğu her şeyi korumalı ve onu kaybetmemelidir.
Kişiler yaşadığı ülkenin dilini iyi öğrenmeli. Dili bilmeden o ülkede olan bitenden haberi olmaz. Kedisini ifade edemez. Ülkenin sosyal aktivitelerine katılamaz. Yaşadığın yerde aktif ve sosyal birey olarak topluma katılmalı.
Kendi ulusal değerlerini bilmeli, bu değerlerini korumalı, bunun yanında diğer kültürlere de açık olmalı. Nereden geldiğini? Şu an nerede olduğunu? Gelecekte nerede olacağını iyi bilmeli.
Kişisel bazda, insan kendini geliştirmeli. Bu nasıl olur? Kendi kişisel amaçlarını tespit etmeli ve bu yolda giderken, yetersizliklerini görmeli ve onları gidermeli. Kendini geliştirme sonuç değil, süreçtir. Bir durağa varma değil, yolculuk şekline benzer. Kişi hangi işi yapıyorsa onu en iyi şekilde öğrenmeli ve onu geliştirmeli. Eğer kişi çoban ise, en iyi çoban olma özelliklerini bilmeli ve bu bilgileri uygulamalıdır. Elindekini artırmalıdır. Örneğin bu gün 50 hayvanı varsa, onu 70 e çıkarmalı. Bu gün yıllık 50 bin Euro kazanıyorsa, bunu 60- 70 bin Euro ya çıkarması için uğraşmalıdır. İnsan bunu her alanda uygulayabilir.Kadere teslimiyet anlayışı yerine, kendini geliştirme anlayışına sahip olmalıdır.
Planlı yaşamayı alışkanlık edinmelidir.
Orta Doğudaki insanlar plansız yaşamayı alışkanlık haline getirmiş. Bunu rahatlıkla değiştirebiliriz ve planlı yaşamayı öğrenebiliriz. Çok akıllı insanlar önce işlerini en ince detayına kadar planlar sonra yaparlar. Başarısız insanlar ise, önce işi yaparlar sonra o iş üzerine düşünmeye başlarlar.
Toplumda sık sık yaşanan kavga, tartışma ve cinayetlerin temel nedeni, ilişkilerdeki saldırgan tutumdur. Kişi kendi duygu ve düşüncelerinin varlığını algılanmasını , uygun şekilde ve uygun zamanda dile getirmesini öğrenmeli, agresifliği bırakıp uzlaşmacı olmalı. Başka düşüncelere ve inançlara karşı hoşgörülü olmalı. Kişi kendini aktif, sosyal, girişken, medeni cesaret sahibi bir insan yapmak için çaba göstermeli.
Kendine güven, kendini başkalarına ezdirme!
Kabul etmediğin bir düşünceyi, davranışı uygun bir dille söylemeli. Her bildiğini, her düşündüğünü söylemek zorunda değilsin. Fakat her söylediğini iyi bilmelisin(Nitsche)
Başka insanları hor görme, insanları olduğu gibi kabul et. Başkalarını değiştiremezsin, ancak kendini değiştirebilirsin. İlişkilerini belirli mesafede tutmayı öğren.
Bunların uygulaması için, kişinin sağlıklı olması gerekir. Onun için sağlığına önem vermeli. Sağlık zenginliktir. Bu zenginliği korumalı. Bunun için beslenmeye dikkat etmesi gerekir. Düzenli olarak hareket etmesi gerekir. Ruhsal sıkıntılardan uzak kalmalı. Lüzumsuz münakaşalara girmemek gerekir. Kendine zaman ayırmak gerekir. İnsanı rahatlatan ve gevşeten şeyler yapılmalı. Bunun bir çok çeşidi var, örneğin Meditasyon, Kas gevşetici alıştırmalar, Autogenes Traininig vb. Bu konu, yani sağlıklı yaşam kendi başına ayrı bir konudur. Bu konuda bir çok şey öğrenilebilir.
21 yıllık mesleki tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, bunların hepsini insan sonradan öğrenebilir ve geliştirebilir. İsteyen herkese veya kuruma, kişisel ya da kurumu geliştirme seminerleri ve kurslarını verebilir, bilgimi paylaşabilirim.
Gelecek yoktur, geleceği kişiler, kurumlar ve toplumlar kendileri yaratır.