İntihar

İntihar

İntihar psikolojik bir durumdur. Burada düşünceler ve  fanteziler kendisini öldürmeye  yönelmiş bir durumdur.İntihar; kişinin  düşüncesi  ve davranışlarıyla  yaptığı  eylem  sonucunda  kendi yaşamına  son vermesidir.  İntihar bir hastalık değildir. Fakat  var olan  bir  problemin  en doruğunu oluşturur.. Bir çok psikolojik hastalıklarda kendisini gösterir. Çaresizliğin ve umutsuzluğun  üstelendiği ruhsal ve  zihinsel gelişmenin  en doruk noktası olabilir.İntiharı düşünen  insanların çoğu kendilerini  içten parçalanmış olarak  hissederler. Bir taraftan  ölüme karşı ikilem (ambivalenz) yaşıyorlar. Bir taraftan  kendi yaşamlarını  dayanılmaz ve  hayatlarını  sona  erdirmek  istiyorlar,  diğer taraftan  bir  çoğu  koruma içgüdüsü , intihar  girişim bağlamında şiddetli ağrı  korkusu ve  genellikle eylemlerinin sonuçlarıyla ilgili büyük belirsizlik hissederler. Burada  intiharı  son  çözüm olarak buluyorlar.İntihara durumuna bakıldığında  kişi kendisini  öldürtmüştür. İntihar tespiti şöyle  yapılır:

  • Kişi ölmüştür
  • Kişinin davranışları ve eylemi ölüme sebep olmuştur.
  • Kişi kendisin öldürtmek niyetiyle bu davranışlarda bulunmuştur.

İntihar teşebbüsü  ise; burada  kişi kendisini  öldürmeye amacıyla  davranışlardan bulunur, fakat  kişi ölmez. Kendisini yaralar veya  kendisine zarar verir.

2010 yıllında  Almanya’da  10 021 kişi(7 465 Erkek, 2556 Kadın) intiharda  dolayı ölmüştür. Bu sayı trafik kazasında ve uyuşturucudan  ölen insanlardan daha fazladır.. 100 000 kişiden 12,3 kişi intihar sonucu ölmüştür.

2016 yıllında 100 000  kişiye düşen  intihar oranı

 

 Ülke 100 000  düşen
Litvanya 31,9
Rusya 31
Guyana 29,2
Güney Kore 26,9
Beyaz Rusya 26,2
Fransa 17,2
İsviçre 17,2
ABD 15,3
Almanya 13,6
Türkiye 7,3

 

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre, 2002-2018 dönemini kapsayan 17 yılda  50 378 kişi hayatına son verdi. Söz  konusu dönemde, Türkiye’de her sene ortalama  2 963, her ay 246, her gün 8 kişi intihar etti. Bunların nedenleri  şöyle  sıralanmış:

10 887 i hastalık

5 318 kişi  aile içi sorunlar

4 481 kişi  geçim sıkıntısı

2 412 i aşk  ve isteğiyle  evlenmeme

3 896  si diğer nedenler

1 400 ü ticari başarısızlık

21  256 kişinin  ise neden intihar  ettiği bilinmiyor.

İntihar olayında  çaresizlik düşüncesi ve  duygusu büyük rol oynar.  Kişi kendisinin  çaresiz  olduğunu  ve  bir çıkmaz yolda  olduğunu, hayatın düzelmeyeceğini , sıkıntılara  dayanamayacağını düşünür. Bu da umutsuzluğa  sebep olur. Burada  kişinin agresif özelliği, problem çözümündeki yeteneği, perfeksiyonismus(mükemmeliyetçilik), sıkıntılara dayanma gücün azlığı önemli rol oynar. Kişi  kendisini  çevresi ve toplum için  bir yük olarak  görür. Kendi ölümünün  çevresi için  bir rahatlık  yarattığını ve böylelikle çevresinin  ondan kurtulduğunu düşünür. Bunun yanında  bazen de kendisini ailenin  bir  üyesi veya  toplumun içinde  bir  grubun üyesi olarak  hissetmez.  Kendisini değersiz hisseder.  Yaşamının  anlamını kaybeder.

Psikoanalitik görüşe göre, kişi başkalarına karşı olan agresif  dürtülerin  kendisine  yöneltilmesi sonucu intihara başvurur. Burada içindeki  nefret ettiği çocuğu öldürme ile  yok etme  girişimidir. Burada  ayrıca oluşan  veya yaşanan  yaralanmalar ve kırılmalarda  rol oynar.  Bazen de yaşadığı kırılganlıkların ve yaralanmaların sonucu oluşan nefret ve  öç alma duygusuyla  kendisini öldürerek  geride  kalan kişilere  acı vermek amacıyla  intihara başvuruyorlar.

 

Şu riziko faktörler intiharın oluşumunda  rol oynuyorlar:

  1. Demografik Faktörler:

Cinsiyet: Erkeklerden  daha fazla

Yaş:  Yaş artıkça risk daha  çok artar.

İşsizlik

Düşük sosyoekonomik durum

  1. Hastalıklar:
  • Psikolojik Rahatsızlıklar:

Affektif Bozukluklar

Şizofreni

Madde bağımlılığı

Kişilik Bozuklukları

  • Bedensel ağır hastalıklarda

ağrı ve  sıkıntını  çekememe durumlarında.

 

  1. Psikososyal  Faktörler:
  • Sosyal İzolasyon/Yalnızlık
  • Umutsuzluk durumlarında
  • Negatif  duygulanma durumlarında
  • İmpulslarını kontrol edememe durumlarında
  • Perfeksiyonizm
  • Kendilerini başkalarına yük olarak  görme  durumlarında
  • Ağrı ve ölümden  korkmak ve  kaçmak
  • Çocukluk ve gençlik dönemlerinde kötü deneyimler
  • Ailede intihar eden kişilerin bulunması
  • Kişinin  daha  önce intihara  teşebbüs  etmesi
  • Kayıp olayları ( finansal, yakınların kaybı vb.)
  • Akut ve  kronik  sağlık sorunları,
  • Aile  ve  partner problemleri.

Önlemler:
İntihar  bir  hastalık değildir, fakat  hastalığın bir  parçasıdır.  Var olan  psikolojik rahatsızlıkların  iyi tedavi  edilmesi gerekir. Psikiyatri ve psikolojik hizmetlerin  iyileştirilmesi gereklidir.  Çünkü  bazı psikolojik rahatsızlıklar  intihar  riskini artırır. Bunları  yukarıda  anlattım. Örneğin  Affektif bozukluklar, şizofreni. Bu hastalıkların iyi ve  düzenli tedavi  ve  kontrol edilmesi gerekir.   Bir kısım  hastalar  bazen  kendilerini iyi hissederler.  İlaçlarını  artık almıyorlar ve  ilaç almadıklarını  doktoruna  söylemiyorlar.  Bunun  sonucunda  durumları kötüleşir ve  intihar riski artar.  Buna  örnek  bipolar  Affektif bozukluğu ve şizofreni.  Bu hastalıkları olan  insanlar  düzenli  ve  sürekli tedavi  edilmelidir. Yani   uygun   yeterli ilaçların alınması gereklidir. Ayrıca  psikoterapi almaları  gereklidir. Psikoterapide  kişi  düşünce ve  duygularını algılamasını  ve  yönlendirmesini  öğrenir. Problemlerin  çözümünü öğrenir. Kriz  esnasında  doktora  gitmesini  öğrenir. Yardım  almasını öğrenir. Sosyoekonomik sorunların  çözümü için gerekli  yardımı almayı  öğrenir. Tek olmadığını ve  sıkıntı anında ona yardım edileceğini öğrenir.  Nerede hangi yardımı alacağını öğrenir.  Bu hukuk alanı içinde  gerekli  yardımı  nasıl alacağını öğrenir.  Neticede  tek olmadığını ve ona gerekli alanda yardım edileceğini  öğrenir. Bu da  kişide sorunlarını çözebileceği duygusunu yaratır.  Bu çaresizliği ve umutsuzluğu azaltır.

 

Her sorunun çok çözümü vardır, gökyüzündeki yıldızlar kadar.